
Arkadaşlar, Gezi Parkı’ndaki sokak çocukları direnişin ne zaman biteceğini soruyorlarmış, çünkü orada karınları doyuyor günlerdir, çünkü orada arkadaşlık buldular, dışlanmadılar. Ne yazık ki, bu çocukların kendilerini bu yüzden sorumlu hissedip barikatların önüne gittiklerini, eldivenlerle gaz bombalarını geri yolladıklarını duyuyor, resimler...le görüyoruz. Bir çocuğun böyle hissetmesi öyle saf, öyle dürüst, öyle saygı duyulacak bir duygu ki. Lütfen unutmayalım, onlar ÇOCUK. Onların bu şekilde sorumlu hissedip hayatlarını tehlikeye atmaları kabul edilemez.
Onlara çocuk olduklarını hatırlatın, onları kollayın, hayatlarını tehlikeye atmalarına izin vermeyin. Onlara birşey verirken, arkadaşlık ederken bunun karşılıksız bir sevgi olduğunu, onların bunları çocuk oldukları için hak ettiklerini hissettirin. Ve aksini yapanlara karşı tavrınızı koyun.
SOKAK ÇOCUKLARININ BARİKATLARDA HAYATLARINI TEHLİKEYE ATMASINA İZİN VERMEYİN.
Ne şimdi, ne başka bir gün...
Yeşim Dodanlı
Bu sabah bu fotoğraf ve yazıyla başladım güne, İstanbul'da yağmur var İstanbul yıkanıyor.
Gezi parkıyla ilgili başka bir şey yazmayacağım aşağı yukarı ne düşündüğümü biliyorsunuzdur.
Ama bu fotoğraf ? boğazımda bir yumruk geldi oturdu, yağmurdan önce gelmiş hastalarıma zor baktım zira gözlerim dolu dolu şimdi yalnızım.
Ah yavrum kurban olayım ben sana bu hırsızlar memleketinde yediği bir kuru simiti hak etmeye çalışan çocuk.
Okşaya okşaya yüzünü yıkayayım avuçlarımın arasına alıp öpeyim. Yaralı yüreğini bağrıma basayım belki bir nebze kurtulurum utancımdan.
2 yorum:
Gezi parkında olmak isterdim. Çocukları kayıp aileler (iyi niyetli olanlar tabiki, çocuklarına iyi ebeveynlik yapamayanlar değil) çocuklarını orada bulup hak ettikleri gibi yaşamalarını sağlayabilseler keşke.
İçim çok acıdı onları gördüğümde. Allah hepsinin yardımcısı olsun.
acınmatacak gibi değil ki ;
ziyaret ve yorum için teşekkürler
Yorum Gönder