Aslında futbol takımı tutmam hafif bir FB sempatizanlığım vardı
fakat GS taraftarlarının Floryadaki kutlamalarına katıla katıla sinirden FB
taraftarı oldum.
‘’ Madem taraftar değilsin ne işin var, katılma Bucera apla ‘’ dediğinizi duyar gibi
oldum
.
Katılır mıyım hiç ? Ben orada oturuyorum sadece evime
gitmeye çalışıyorum. Her sefer aynı terane, akşam eve dönüş saatim, aksilik ya
hep kutlamalara denk geldi. Bir senesi arabayla
aralarında kalmıştım. Araba da küçük, gördüler içinde tek başına kadın, taraftara eğlence lazım, sanki ben kutlamaya
gelmişim gibi….
''Abla helal sana, abla burayaaa, abla burayaaa…
Neymiş arabadan inip aralarına katılıp manyak manyak
sevinecekmişim. Oldu canım isterseniz bir de iki yumurta kırayım
acıkmışsınızdır, sırtınıza havlu koyayım terlemişsinizdir, ılık süt ısıtayım
sesiniz kısılmıştır. Hem ben nereden sizin ablanız oluyorum ?
Ablada da zaten beş karış surat zaman zaman zoraki gülümseme
( aman anlamasınlar FB li olduğumu) içinden
dümdüz küfür ediyor….
-Size de başlıyacağım Galatasarayınıza da.Sallamayın lennn
aaa yeter be. Evime gidiyorum ben, yoksa ne işim var aranızda. Suç mu Şenlikköy’de oturmak ? Sallamasana oğlum, hop
kime diyorum ? Fessuphanallah…Gitti rot
balans ayarı.
İki kerede yollar tamamen tıkandığı için arabayı saçma sapan
yerlere bırakarak yürüyerek evime varmıştım. Yol boyunca da suratıma bayrak
sallayan, GS diye böğüren herkesin yüzüne sinirli sinirli bakıp yola devam
etmiştim.
Ama….en beterini bu
son şampiyonlukta yaşadım. Maçın olduğu akşam kına gecemiz vardı, çünkü Pazar
günü erkek kardeşim evleniyordu. Uzaktan
gelen akrabalar, hazırlık, telaş zaten
yorucu günler yaşıyorduk. Cumartesi
akşamı saat 11.30. gibi Samsun’dan gelen teyzemlerle beraber Bahçelievler’den
yola çıktık sabaha karşı 01.30 civarında evdeydik. E- 5 ‘de adım adım ilerledik.
Florya girişi tamamen tıkalı olduğundan, Avcılardan dönüp, ters yönden Basınköye
girdik. Ara sokaklardan ilerleyerek mümkün olduğu kadar Şenlikköye yaklaşmaya
çalışarak trafiğin tıkandığı yerde de arabamızı kaldırıma çıkarıp park ettik.
Hepimiz yorgunluktan ölüyoruz ayağımızda topuklular, saçlar yapılı, tiril tiril
elbiselerle başladık yürümeye. Bu kadarı da yetmezmiş gibi teyzemlerin bir de
bavulları vardı, perişan olduk. Millet ise formalarla bayraklarla pür neşe, biz
ise düşman devletin resepsiyonuna zorla katılmak zorunda kalmış büyükelçiler
gibi şık ama suratsız ve öfkeli.
Eve yaklaşınca markete girdim marketin içi kalabalık, çünkü
tüm akşam ve gece boyunca böğüren gençlerimiz acıkmış ve tek açık marketi
doldurmuş. Market sahibiyle tanışıyoruz
zaten şöyle baştan aşağıya süzdü beni zira kutlama yapan GS gibi hiç mi hiç
görünmüyordum.
-‘’ Hayrola Sema hanım nereden böyle ?''
-Sorma valla sevincimden bu kıyafetleri giyinip çıkmadım
sokağa, kına gecesinden geliyorum ve saatlerdir yoldayız’’ dedim.
Halime acımış olsa gerek ‘’Tamam girmeyin kasa kuyruğuna
yarın ödersin’’ dedi.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi Pazar günü de düğüne giderken yine
GS tesislerinin önündeki kalabalığa takıldım.
Bir yandan da pek bir komik görüntü çiziyorum kaynana
topuzu, sallantılı küpeler beş karış suratla yine ben kutlamaların arasında.
Yakında adım çıkacak, dedikodularım yapılacak ya da
yapıldı….mesela böyle…..
-‘’ Bak gördün mü yine o deli kadın’’
- ‘’Niye deli ki sadece saçma sapan biçimde süslü’’
-‘’ Yok be dün gece de gördüm onu, siyah parlak bir elbise
giymiş, siyah topuklu ayakkabılarla taraftarların arasına katılmış şampiyonluğu
kutluyordu. Bak sana şimdi de kaynana topuzu yapmış pembeler giyinip yine
gelmiş.
-‘’ Haklısın ya deli sanırım insan her kutlamaya böyle
gelmez ki ? niye delirdi acaba ? GS ilgisi var mıdır?
Başka bir köşede…
-‘’ GS taraftarı deli bir kadın varmış yalılarda, köşklerde büyümüş, soyu saraya dayanıyormuş, bütün
yakınları ölüp yalnız kalınca bir de maddi
sıkıntı yaşamaya başlayınca delirmiş,kendini Galatasaristan prensesi sanıyormuş, taraftarlarını da halkı olarak
gördüğünden, onun için her kutlamaya
süslenip püslenip geliyor güya kendince halkı selamlıyormuş.
Üç beş gün sonra bir kahvede….
-‘’ Bizim Remzi görmüş, deli bir kadının ruhu varmış,
Galatasaray şampiyon olunca kadının ruhu gelir tesislerin etrafında dolanırmış.
-‘’Atma, niye ruhu gelinsin ki çok mu mübarek bir şey
futbol?’’
-‘’ Öyle deme, Remzi’ye sor ,gözleriyle görmüş hem de iki
gün üst üste. Kadın böyle takıp takıştırıp donuk bir yüzle geziniyormuş. Ruh
olmasının sebebi de varmış, yıllar önce, bu kadının hasta oğlu varmış ve
delikanlının son dileği Galatasaray’ı şampiyon görmekmiş ama yıllarca, hatta 14
yıl şampiyon olamayınca ( Burada yazar Galatasarayın nasıl 14 yıl şampiyon
olamadığını büyük zevkle hatırlatır) oğlu hastalığına bir de bu kederi eklemiş,
hakkın rahmetine kavuşmuş. Oğlunun ardında kadın da çok yaşamamış önce delirmiş
ardından da kederinden ölmüş. Ölürken de ‘’Her iki cihanda iki elim Galatasaray’ın
yakasında olacak’’ demiş….Her şampiyon olduğunda kadının ruhu gelir kederli kederli
etrafta dolanır ‘’Çok geç kaldınız çok ‘’
diye ağlarmış….
Bence bu anlatıla anlatıla efsaneye dönüşecek.
Uyduruk gazetelerinin kenarında köşesinde böyle bir
asparagaz haber okursanız bilin ki o deli kadın veya ruh Bucera aplanız.
Eninde sonunda bir futbol yazısı da yazdım. İçine futboldan
çok süs püs elbise geçiyor olması bunu futbol yazısı olduğu gerçeğini değiştirmez.
Beğenmediyseniz oturun siz yazın, hem o futbol yazıları ya
da programları hiç bilem eğlenceli değil. Keşke herkes futbolu benim
algıladığım gibi algılasa da futbol, spor
ve eğlenceden ibaret olarak kalsa.
9 yorum:
topunun köküne kibrit suyu buceracım. benim de son yazım bu konuyla ilgiliydi ne yazık ki :)
Haklısın, burada bir takımı değil, taraftarların tutumunu eleştiriyorum. Fenerbahçe şampiyon olsaydı ve Kadıköy'de otursaydım onları eleştirirdim.
siz çok yaşayın,hep gülün))beni çok güldürdünüz.
Amacım güldürmek iyi ki güldünüz zira alınan okurlarım olmuştu :)Sonuç itibarıyla bu bir mizah yazısı çok ciddiye almamak lazım
yaşadıklarınızı;esprili bir dille anlatmışsınız..alınacak ne varki!!yaşayan açısından bir kabus aslında..((
YURDUM İNSANININ EN AZINDAN TARAFTAR OLARAK,BERTARAF OLAMIYACAĞINI DÜŞÜNDÜĞÜ ALT YAPIDAKİ,SOLUKLANMASINI,HOŞ GÖRMEK ÇOK ZOR OLMASA GEREK.GOŞİST TAVIRLAR IN BESLEYİCİLERİ ;ÇIKAR GURUPLARIGERÇEK SUÇLULAR DEĞİLMİDİR?
Evet yaşadıklarım bir kabustu aslında :)
sopasını saklayan adam ne demiş??insanlar böyle çok felsefi konuşunca ben anlayamıyorum..nede olsa yaşlılık)))
@ adsız
Aramızda kalsın ben de anlamadım :)
Yorum Gönder