14 Mayıs 2012 Pazartesi

GS TARAFTARI DEĞİLİM AMA HİÇBİR KUTLAMAYI KAÇIRMADIM MAALESEF




Aslında futbol takımı tutmam hafif bir FB sempatizanlığım vardı fakat GS taraftarlarının Floryadaki kutlamalarına katıla katıla sinirden FB taraftarı oldum.

‘’ Madem taraftar değilsin ne işin var,  katılma Bucera apla ‘’ dediğinizi duyar gibi oldum
.
Katılır mıyım hiç ? Ben orada oturuyorum sadece evime gitmeye çalışıyorum. Her sefer aynı terane, akşam eve dönüş saatim, aksilik ya hep kutlamalara denk geldi.  Bir senesi arabayla aralarında kalmıştım. Araba da küçük, gördüler içinde tek başına kadın,  taraftara eğlence lazım, sanki ben kutlamaya gelmişim gibi….

''Abla helal sana, abla burayaaa, abla burayaaa…

Neymiş arabadan inip aralarına katılıp manyak manyak sevinecekmişim. Oldu canım isterseniz bir de iki yumurta kırayım acıkmışsınızdır, sırtınıza havlu koyayım terlemişsinizdir, ılık süt ısıtayım sesiniz kısılmıştır. Hem ben nereden sizin ablanız oluyorum ?

Ablada da zaten beş karış surat zaman zaman zoraki gülümseme ( aman anlamasınlar FB li olduğumu) içinden  dümdüz küfür ediyor….

-Size de başlıyacağım Galatasarayınıza da.Sallamayın lennn aaa yeter be. Evime gidiyorum ben, yoksa ne işim var aranızda. Suç mu  Şenlikköy’de oturmak ? Sallamasana oğlum, hop kime diyorum ? Fessuphanallah…Gitti  rot balans ayarı.

İki kerede yollar tamamen tıkandığı için arabayı saçma sapan yerlere bırakarak yürüyerek evime varmıştım. Yol boyunca da suratıma bayrak sallayan, GS diye böğüren herkesin yüzüne sinirli sinirli bakıp yola devam etmiştim.

Ama….en beterini  bu son şampiyonlukta yaşadım. Maçın olduğu akşam kına gecemiz vardı, çünkü Pazar günü erkek kardeşim evleniyordu.  Uzaktan gelen akrabalar,  hazırlık, telaş zaten yorucu günler yaşıyorduk.  Cumartesi akşamı saat 11.30. gibi Samsun’dan gelen teyzemlerle beraber Bahçelievler’den yola çıktık sabaha karşı 01.30 civarında evdeydik. E- 5 ‘de adım adım ilerledik. Florya girişi tamamen tıkalı olduğundan,  Avcılardan dönüp, ters yönden Basınköye girdik. Ara sokaklardan ilerleyerek mümkün olduğu kadar Şenlikköye yaklaşmaya çalışarak trafiğin tıkandığı yerde de arabamızı kaldırıma çıkarıp park ettik. Hepimiz yorgunluktan ölüyoruz ayağımızda topuklular, saçlar yapılı, tiril tiril elbiselerle başladık yürümeye. Bu kadarı da yetmezmiş gibi teyzemlerin bir de bavulları vardı, perişan olduk. Millet ise formalarla bayraklarla pür neşe, biz ise düşman devletin resepsiyonuna zorla katılmak zorunda kalmış büyükelçiler gibi şık ama suratsız ve öfkeli.

Eve yaklaşınca markete girdim marketin içi kalabalık, çünkü tüm akşam ve gece boyunca böğüren gençlerimiz acıkmış ve tek açık marketi doldurmuş.  Market sahibiyle tanışıyoruz zaten şöyle baştan aşağıya süzdü beni zira kutlama yapan GS gibi hiç mi hiç görünmüyordum.

-‘’ Hayrola Sema hanım nereden böyle ?''

-Sorma valla sevincimden bu kıyafetleri giyinip çıkmadım sokağa, kına gecesinden geliyorum ve saatlerdir yoldayız’’ dedim.
Halime acımış olsa gerek ‘’Tamam girmeyin kasa kuyruğuna yarın ödersin’’ dedi.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi Pazar günü de düğüne giderken yine GS tesislerinin önündeki kalabalığa takıldım.
Bir yandan da pek bir komik görüntü çiziyorum kaynana topuzu, sallantılı küpeler beş karış suratla yine ben kutlamaların arasında.
Yakında adım çıkacak, dedikodularım yapılacak ya da yapıldı….mesela böyle…..

-‘’ Bak gördün mü yine o deli kadın’’
- ‘’Niye deli ki sadece saçma sapan biçimde süslü’’
-‘’ Yok be dün gece de gördüm onu, siyah parlak bir elbise giymiş, siyah topuklu ayakkabılarla taraftarların arasına katılmış şampiyonluğu kutluyordu. Bak sana şimdi de kaynana topuzu yapmış pembeler giyinip yine gelmiş.
-‘’ Haklısın ya deli sanırım insan her kutlamaya böyle gelmez ki ? niye delirdi acaba ? GS ilgisi var mıdır?

Başka bir köşede…

-‘’ GS taraftarı deli bir kadın varmış yalılarda, köşklerde  büyümüş, soyu saraya dayanıyormuş, bütün yakınları  ölüp yalnız kalınca bir de maddi sıkıntı yaşamaya başlayınca delirmiş,kendini Galatasaristan prensesi  sanıyormuş, taraftarlarını da halkı olarak gördüğünden,  onun için her kutlamaya süslenip püslenip geliyor güya kendince halkı selamlıyormuş.

Üç beş gün sonra bir kahvede….

-‘’ Bizim Remzi görmüş, deli bir kadının ruhu varmış, Galatasaray şampiyon olunca kadının ruhu gelir tesislerin etrafında dolanırmış.
-‘’Atma, niye ruhu gelinsin ki çok mu mübarek bir şey futbol?’’
-‘’ Öyle deme, Remzi’ye sor ,gözleriyle görmüş hem de iki gün üst üste. Kadın böyle takıp takıştırıp donuk bir yüzle geziniyormuş. Ruh olmasının sebebi de varmış, yıllar önce, bu kadının hasta oğlu varmış ve delikanlının son dileği Galatasaray’ı şampiyon görmekmiş ama yıllarca, hatta 14 yıl şampiyon olamayınca ( Burada yazar Galatasarayın nasıl 14 yıl şampiyon olamadığını büyük zevkle hatırlatır) oğlu hastalığına bir de bu kederi eklemiş, hakkın rahmetine kavuşmuş. Oğlunun ardında kadın da çok yaşamamış önce delirmiş ardından da kederinden ölmüş. Ölürken de ‘’Her iki cihanda iki elim Galatasaray’ın yakasında olacak’’ demiş….Her şampiyon olduğunda kadının ruhu gelir kederli kederli  etrafta dolanır ‘’Çok geç kaldınız çok ‘’ diye ağlarmış….

Bence bu anlatıla anlatıla efsaneye dönüşecek.

Uyduruk gazetelerinin kenarında köşesinde böyle bir asparagaz  haber okursanız bilin ki o deli kadın veya  ruh Bucera aplanız.

Eninde sonunda bir futbol yazısı da yazdım. İçine futboldan çok süs püs elbise geçiyor olması bunu futbol yazısı olduğu gerçeğini değiştirmez.

Beğenmediyseniz oturun siz yazın, hem o futbol yazıları ya da programları hiç bilem eğlenceli değil. Keşke herkes futbolu benim algıladığım gibi algılasa da futbol, spor  ve eğlenceden ibaret olarak kalsa.

9 yorum:

Depresif Ayu dedi ki...

topunun köküne kibrit suyu buceracım. benim de son yazım bu konuyla ilgiliydi ne yazık ki :)

Bucera dedi ki...

Haklısın, burada bir takımı değil, taraftarların tutumunu eleştiriyorum. Fenerbahçe şampiyon olsaydı ve Kadıköy'de otursaydım onları eleştirirdim.

Adsız dedi ki...

siz çok yaşayın,hep gülün))beni çok güldürdünüz.

Bucera dedi ki...

Amacım güldürmek iyi ki güldünüz zira alınan okurlarım olmuştu :)Sonuç itibarıyla bu bir mizah yazısı çok ciddiye almamak lazım

Adsız dedi ki...

yaşadıklarınızı;esprili bir dille anlatmışsınız..alınacak ne varki!!yaşayan açısından bir kabus aslında..((

SOPASINI SAKLAYAN ADAM dedi ki...

YURDUM İNSANININ EN AZINDAN TARAFTAR OLARAK,BERTARAF OLAMIYACAĞINI DÜŞÜNDÜĞÜ ALT YAPIDAKİ,SOLUKLANMASINI,HOŞ GÖRMEK ÇOK ZOR OLMASA GEREK.GOŞİST TAVIRLAR IN BESLEYİCİLERİ ;ÇIKAR GURUPLARIGERÇEK SUÇLULAR DEĞİLMİDİR?

Bucera dedi ki...

Evet yaşadıklarım bir kabustu aslında :)

Adsız dedi ki...

sopasını saklayan adam ne demiş??insanlar böyle çok felsefi konuşunca ben anlayamıyorum..nede olsa yaşlılık)))

Bucera dedi ki...

@ adsız
Aramızda kalsın ben de anlamadım :)