29 Haziran 2011 Çarşamba

ZENCİLİ YAZI YAZDIM ''ADINI TOBACCO KOYDUM''





Gemideki son akşamım, nefis bir manzara var uzaktan dağlar görünüyor ve gün batımı.
Bu giriş cümlesinden sonra benden romantik yazı beklersiniz sanırım ama çıkmayacak. Size uzun gezilerimden, Atina anılarından nasıl Girit adasına gidemediğimizden, İtalya’dan Sicilya’dan Etna yanardağına tırmanışımızdan bahsetmeyeceğim. Oralara çok meraklıysanız açın interneti sorun zamane cinine google anlatsın. Ben size yine insanı anlatacağım, yazılarımı bilirsiniz insan odaklıdır. Kocaman cruise gemisindeyim size kaptandan bahsedeceğim ki geminin çoğu insan için en önemli kişisidir, bir de bizim kattaki odalarının temizliği ile ilgilenen görevli ki benim için kaptan daha önemli biri.



Kaptanımız Eric belli heyecanlı bir delikanlı işinde acemi sanırım. Nerden mi anladım? Şöyle anlatayım efendim uzun yoldan gelmişiz gemiye yerleşmişiz, geç bir saatte de ancak uyumuşuz. Ertesi gün saat sabahın yedisi oda zifiri karanlık.( Karanlığın sabahın yedisi ile alakası yok oda hep zifiri karanlık çünkü penceresiz ve balkonsuz fiyatı daha uygun olanı seçtik çünkü, bundan dolayı bizim oda zaten yirmi dört saat karanlık. Bu arada güneş battı kızıllığı kaldı. Göz alabildiğince denizin ortasında irili ufaklı dağların arasındaki kızıllık, denizin ve gökyüzünün koyu maviliğini aralıyor ama hala romantik bir yazı beklemeyin benden.) Dediğim gibi uykunun en tatlı yerinde tam bir ‘’Günayyydınn Vietnam’’ coşkusuyla kaptan Eric bizi yataklarımızdan hopltıyor.


‘’GÜNAAAYYDIINN MİİİİLEETTT NİHAYETTT ROMAYA VARDIRK. ROMADA HAVA 24 DERECE GÜNEŞLİ V.S……’’


Nasıl mutlu nasıl heyecanlı.... Sanki Romaya’ya gelmedik de bokunda boncuk buldu. Bu ne coşku bu heyecan tabii ki geleceksin Roma’ya (bu arada bilmiş okurlar Roma’da deniz yok diye vik vik yorum yapmasınlar bir buçuk saat mesafede liman şehri var adı civsili… gibi bir şey unuttum biz denizdekiler kendi aramızda oraya Roma deriz.) Ne diyordum tabii ki geleceksin Roma’ya işin bu, bunun için para alıyorsun. Biz bile haftalar öncesinden programa bakarak bu gün bu saatte Roma’da olacağını biliyorduk. Sen bilmiyor muydun ? sürpriz mi oldu sana? Sanırım pek ümidi yoktu kendinden bu ilk seferi, bundan önce zaten Eminönün’de kayıklarda balık ekmek satıyormuş kaptanlığı oradan, sonra bir torpil bulmuş gemiye kaptan olmuş coşkusu sevincinin kaynağı bu. Adam gezi boyunca susmadı gece demedi sabahın körü demedi her ulaştığımız limanı büyük bir coşkuyla anlattı anlattı anlattı….her koridorda her odada hoparlör var. Tahminimce tuvaletlerde de vardır. Orada hiç yakalanmadım ama orada da beni yerimden zıplatsaydı eğer okkalı bir küfür yerdi inanın.
İkinci anlatacağım şahıs bizim gönüllerimizin kaptanı. Trinidat Tobago’lu bir zenci. Boyu en az 1.90 cm dünya tatlısı güleç yüzlü inci dişli. Her gördüğünde karanlık dünyasını aydınlatırcasına kocaman gülümsüyor hal hatır soruyor. Uzun koridorun bir ucunda o ve biz diğer ucundan çıkıyorsak oradan bağırıyor.



-''Hı how are you how was your day?''



Bu sevimli zencinin bir hobbysi de var havlu katlama. Sanırım üçüncü günün akşamıydı odamıza girdiğimizde güzel bir sürpriz bekliyordu bizi. Yatağın üzerine havlulardan bir fok yapmıştı gemi seyir halinde olduğundan fokun başı ve koyduğu güneş gözlüğü de titriyordu.
Çok güldüm hemen fotoğrafını çektim. Kendisine de minik bir not yazdık birinci sınıf bir şaka olduğunu ve çok sevdiğimizi çok güldüğümüzü yazdık.
İki gün sonra ikinci sürpriz geldi bir köpek yapmıştı.



Onun da hemen resmini çektim tabii. Bu akşam öğlen yemeğinden sonra odamıza giderken (adını ben Tobacco koydum gerçek ismini aklımda tutamamıştım) gözüm Tobaco’yu aradı son son vedalaşmak bir de fotoğraf çektirmek istedim ki biz yürürken odalardan birini toparlarken geçtiğimizi görmüş oradan seslendi. Hemen yanına gittik yarın sabah ayrılıyoruz her şey için teşekkür ederim seninle bir hatıra fotoğrafı çektirebilir miyim dedim. Yine kocaman gülümsedi ‘’Of course’’ dedi. Tam ayrılırken ‘’bu akşamki sürprize hazırlıklı olun’’ dedi.
Evet en güzelini en sona saklamıştı. Masanın üstündeki makyaj çantamdan çıkardığı göz kalemiyle de sigara yapmıştı maymunun ağzına o kadar çok güldüm ki.


İşte bu sevgili Tobacco ve ben
Kaptanla resmimi soracak olursanız yok efendim. Kaptanı görmediğimden, foto çektirme fırsatımın olmadığından değil. Haftanın iki akşamı kaptanın gecesi yapıyorlar. Millet cici cici giyinip kaptan Eric ile resim çektirmek için sıraya giriyor. Sizin güzel hatırınız için çekinirdim ama bir foto çektirmek 15 $ evet evet parayla. Kaptan kaptan değil mübarek de Mısır piramitleri önünde turistik deve para karşılığında resim çektirtiyor.



’’ Hadi len ordan sen bana para ver böyle bir kadınla resim çektiriyorsun diye’’ söylendim .



Kaptan dediğinin bir ağırlığı olmalı, turistik deve gibi para karşılığında resim çektirmemeli, Roma’ya, Atina’ya zamanında sağ salim yanaştı diye çocuklar gibi sevinmemeli.


div> ( Kaptan Eric'ten romantik poz)


Yok efendim yönetim ısrarla kaptan gecesi yapacaksın, para karşılığında resim çekineceksin derse vurur kapıyı çıkarsın, yeniden Eminönün’de balık ekmek satarsın ya da Tobaco gibi odaları temizler havlu katlar bir çok yolcunun güzel anısı olursun.


Dip. Not; Tüm fotoğraflar orjinaldir kaptan Eric dahil.

22 Haziran 2011 Atina –Kuşadası yolunda
Saat 21. 10

16 yorum:

R.Erkan SEZGİN dedi ki...

Çok güzel bir yazı. Henüz o alemi göremeyenler için aydınlatıcı bir yazı olmuş:)))

Benim de tespitimdir; gerçek kahramanlar asla kahraman olduğu söylenen yada kahraman olduğunu iddia edenler değildir:)))

Adsız dedi ki...

Tobacco'nun havlularını bozup kullanmadınız di mi.. Ben kıyamazdım valla:)

Onbeş dolarlık karakteri olan kaptanla ilgili hislerimi yazamam buraya..

Erkan'ın 'kahraman' yorumuna aynen katılıyorum.

Ve, hoşgeldiniz, kaleminize sağlık...

Mahmut Akarçay

ata_306 dedi ki...

doktorum zevkle okudum beğendim yüreğine sağlık sana bi soru yeni doğmuş zenci bebeğin dişleri ne renk olur ??:))

Depresif Ayu dedi ki...

Çok hoş bir yazı olmuş Bucera ve eminim çok güzel anlar yaşamışsındır. Tobacco'nun katladığı havlulara bayıldım. Şirinlik muskası şey :)

peling dedi ki...

çok güldüm:)havlulara da bayıldım..bakalım yapabilecek miyim,deneyeceğim bende.Tobacco seni gülümsetebilmeyi başarmış..sende bizleri..teşekkürler

mahmutemin dedi ki...

Seyyah yazılarına yeni soluk,yeni yorum,yeni üslup.Bravvo,tebrikler.Muhteşem di.

bad-ı saba dedi ki...

efenim adama zenci demişsiniz de hakikaten de bu kadarını beklemiyorduk doğrusu adamı ışıklar bile aydınlatamamış.adamceğizin yüzü kararmış Allah bahtını açık eylesin inşallah tü tü tü tü:)))

Bucera dedi ki...

@ Erkan
Teşekkür ederim, gerçek kahramanlar kalıcı olanlardır. Eric gider nesi kalır Tobacco gider izi kalır.

@ adsız
Valla kıyamadık öleee biriktiridk TV nin üstünde son resimde belli oluyo zaten ispat edebilrim :)

@ ata
Beyaz mı diyecektim ? :) Tıp fakültesinde o ka kafa patlattık değil mi ilk dişler ne zaman çıkar diye öğrettiler malum :)

@ Peling

Onun misyonu varmış sizi güldürmek gibi ben aracı oldum sanırım :)

@Mamut Emin

Beğenileriniz beni mutlu diyo gelip okumanız ne güzel

@ Bad-Saba
O kadar da mahçup bir hali vardı ki, resim çekinirken ilk defa o kadar yanına yaklaşmıştım yüzümüze bakmadı pek. Onla ilgili bir hikaye yazasım var...

Bucera dedi ki...

@ depresif

Depresifim ayum seni atlamışım ne ayıp mümkün mü seni atlamak :)
Geldiğin için yorum yazdığın için çok teşekkür eder yanaklarından öperim

Tuppence Beresford dedi ki...

Tobacco'nun masallahi varmis. Ben olsam her gun fotograf cektirirdim :P

Bucera dedi ki...

@ Tupp...
Ay ne uzun isim o öyle valla üşendim yazamadım :)
Hala yazımın okunması yorum yazılması ne güzel.
Tobacco mu?
Allah sahibine bağışlasın :)

Hürrem Sultan dedi ki...

deve resmine koptum eheueheue.Bu arada havludan bu kadar şey yapılacağı aklıma gelmezdi resmen genel kültür oldu eheueheu

Bucera dedi ki...

@ Hürrem
Hoş geldin Hürrem Sultan özlemiştik valla.
Almanların bir ata sözü vardır. Zor durumda olmak insanı kaşif yapar derler. O kadar sıkılmış ki o karanlık odalarda aylarca çıkmadan çalışmaktan kaşif olmuş iyi ki olmuş :)

Kibritci Kız dedi ki...

yaa şimdi bir şey diycem ama artık dayak mı yerim hakaret mi duyarım çok bilmişlikle mi suçlanırım bilemem .

zenci yazmışsınız da zenci amerika'da hakaret olarak kullanılır. doğru kelime siyahi olacaktır .

saygılarımla

Bucera dedi ki...

@kibritçi kız
Aaa niye kızayım o kadar kötü biri gibi mi görünüyorum.
Zenci kelimesi Türkiye'de hakaret gibi kullanılmamaktadır bundan dolayı kullandım bende Türkiye'de yaşadığıma göre. Yorum için teşekkürler

Kibritci Kız dedi ki...

genel olarak zenci kelimesi hakarettir. ama değişik bir bakış açısı sizinkide .