HAL-İ PÜR MELALİM

Diyetinize dikkat edin, egzersizleri ihmal etmeyin üç ay sonra bana kontrole gelin, tabii hala istifa etmediysem''dedim .
Hasta güldü , ben güldüm.....
O an içimde deli bir kadın, uzun saçları didik didik, bileklerine kadar gelen siyah elbisesi lime lime , ayaklar çıplak ayaklar kirli, duvar dibine oturmuş yüksek perdeden hastalıklı bir kahkaha patlattı.
-'Hiçbir zaman istifa etmeyeceksin, edemeyeceksin o apartmandan ,o basık asma kattan , o iğrenç mahalle arasından bir gün eve bir hamamböceği olarak döneceksin'' dedi ve deli deli gülmeye başladı tekrar.
Sinirlendim çok sinirlendim.
''Aylar önce okuduğum Kafka romanının ucuz bir taklidini bana satma istersen, biraz yaratıcı ol'' dedim. Yanıma geldi iyice sokuldu, yürümüyordu sanki yılan gibi sürünüyordu. Gözlerini ilk defa bu kadar net gördüm biraz daha baksam o iki dipsiz kuyuda kaybolacakmışım korkusuyla gözlerimi kaçırdım. Kulağıma doğru eğildi sesinden önce ensemde nefesini hisettim, çok kötü kokuyordu yüzümü buruşturdum geriye doğru kaykıldım ama kaçacak yer yoktu.
-'' Belki sen dönüşüme uğramayacaksın aynada kendini insan olarak göreceksin ama bu şehirde kaç insanın ruhu hamamböceği kılıklı sen biliyor musun? O asık suratları, çökmüş omuzları görmüyor musun? '' diye tısladı.
Tekrar yüz yüze geldik. Başka insanların bedbahtıyla mutlu olanlara has o korkunç gülümseme gelmiş oturmuştu yüzüne, hiç birşey diyemedim en son sarı dişlerine takılmıştım ki yok oldu.
Omuzlarım biraz daha çökmüş numeratöre bastım sıradaki hasta gelsin diye.

Dip not; Bucera geri gelmedi gördüğünüz gibi kötü bir cadının ertkisinde yazıyorum. Tez elden yürabbüm kurtulurum elinden inşallah