25 Aralık 2009 Cuma

HOŞGELDİN MELEK SEFALAR GETİRDİN YA GELMESEYDİN YETİŞEMESEYDİN



‘’Nerelerdesin teyzem? Nasıl özledim seni? Günlerdir buralarda kimselerin yüzü gülmüyor, biraz neşe getir odama.’’ dedim. Kendisini her zaman gülen yüzle karşılardım, ama bendeki bu coşku biraz şaşırtmıştı onu, ama hemen kıvama geldi. Dünyalar tatlısıdır ***** teyzem. Onunla İlk 3-4 yıl önce tanıştık, nasıl anlatsam, abartı yok, 1.50 boyunda, 150 kilo ağırlığında belki ama öyle löp löp et sarkmıyor her tarafından, yusyuvarlak, top gibi yani, kendi içinde bir estetiği var daha önemlisi deli bir de neşesi var. Her geldiğinde konuşurum onunla, ciddi doktor maskesini atarım hemen, kahkahalarımız koridora taşar. Eski İstanbull’u ama böyle İstanbul hanımefendisi olan ağırlardan değil.’’ Gençliğimizde para bulamazsak terence satardık yine giderdik gazinolara ‘’ diyen cinsten. Açık sütlü çikolata renginde ve tadında teyzem.İlk geldiği gün sevmiştim onu.’’ Teyzem bu ne kilolar böyle demiştim, dikkat et böyle devam edemezsin’’ deyince. ’’Aaaa valla kızım ne yalan söyleyeyim yiyorum . Yemeden bu kadar kilo olur mu? Tutamıyorum boğazımı, gece tuvalete kalkarım ekmek torbasını hemen kapının elçeğine asarım ki yakın olsun diye, daldırırım elimi hemen içine. ’’Hayran kalmıştım kendisine. ‘’Ay bir şeyler yemiyorum, bir serum takmışlardı 20 yıl önce hala onun şişkinliği var, su içsem yarar, ilaçlar kilo aldırıyor……..’’Ne bıkmışımdır bu bahaneleri duymaktan. Bir de teorilerinde ısrar ederler, sanki karşılarında doktor değil de devlet su işleri memuru var. ’’Helal olsun be teyzem bayıldım sana, dobra kadınsın vesselam ‘’demiştim. Daha sonraki ziyaretlerinde, her zaman beni güldürmeyi başarmıştı. Aslında hayat hikayesini dinleseniz, niye bu kadar gülüyor dersiniz. Kocası genç yaşta iki çocukla terk edip bir Rum kadının peşinden Yunanistan’a kaçmış. Kocasının kaçışından çok, gençliğindeki eğlencelerinden bahseder. ’’Ah kızım acıyorum ben size, şimdiki İstanbul , İstanbul mu? Ah biz ne gezerdik, ne eğlenirdik , ne güzeldi İstanbul o zamanlar. O gazino senin, bu gazino benim, kocam eğlence yerlerinde içerdi, ben de fena içmezdim ama, ha töbe yarabbi , şimdi namazımdayım ama zamanında her bir şeyi gördük tabii’’. Bir yandan anlatır bir yandan eşarbını düzetir, bastonunu yaslar, baston büyük bir gürültü ile düşer, bastona söylenir yerden kaldırır, üstüne, başına çeki düzen verir, yeniden başlardı anlatmaya.
İşimiz bittikten sonra sordum ‘’Eeee teyzem ne var ne yok?
-Ne olsun be kızım bende bol bol salaklık var.
-Estağfurullah teyzem niye öyle diyorsun?
-Benim oğlanı biliyorsun güzel işi vardı, işini büyütmek istedi, paraları karıya kıza yedirdi , karısından boşandı. Bir sürü borca battı, şimdi benim eve sığındı.
-Biliyorum o hikayeleri ne oldu ki?
-Geçenlerde eve bir sürü, kelli felli adamlar geldi, benim oğlanı sordu.***** evi mi ? diye. Şimdi benim oğlan, borçlu mahkemelik ya zaten, dedim ki, herhalde hakim beyler, savcı beyler geldi.’’Evet burası buyurun buyurun ‘’ dedim . Doluştular içeri, böyle siyah takım elbiseler, saçlar arkaya doğru taranmış. Biri dedi ki, biz ******adamlarıyız. Meğersem mafyaymış kızım onlar, ne bileyim ben, zannediyorum şarkıcı Hakan Peker'in adamları gelmiş. ’’Aaa hoşgeldinizi kahve içer misiniz dedim’’ adam nah böyle bir silah çıkardı bana doğru. ( Bir yandan da, eliyle koluyla gösteriyor, nah bu kadar diye, hem de gülmekten kırılıyor) Ayol evimi mafyalar basmış, ben kahve içer misiniz diyorum.
İkimiz de gülüyorduk. Canım teyzem kelli felli adamlar, saygı duyulan insanlar değil artık. Nereden bileceksin ? Sen İstanbul sokaklarına çıkmayalı o kadar çok şey değişti ki. Eşkiya dünyaya hükümdar olmaz demişler ama oluyor be teyzem diye düşündüm içimden. Yüzüne karşı bir şey demedim o da farkındaydı bir çok şeyin. Deliliğe vuruyordu işte.



-Ne yapayım kızım? Gülüyorum ağlanacak halime. Üzülsem ne olacak ? Düzelecek mi sanki? Allah bir ferahlık veriyor be kızım. Hem benimki aradı Yunanistan’dan gelmek istiyormuş. Adam yaşlandı büküldü tabii kadın da göndermiştir onu kendine baktıracak birini arıyordur. Bükülmüştür de her yanı neyse ben düzeltirim onu. Benim oğlan da yeni bir kadın bulmuş getirdi eve. Bir de benimki gelirse ev tam cümbüş evi olacak valla.
Tam odamdan çıkıyordu ki geri döndü.
-‘’Ay unutuyordum, valla kızım kiloluyum ya pişiklerim var şimdi benimki gelirse olmaz. Sen bana bir iki merhem yazıver .’’dedi
-Gel teyzem gel yazmam mı ? Pampık gibi yaparım seni ‘’.dedim. İkimiz de katılmıştık gülmekten.
Nerelerdeydin be teyzem? Ne zamandır kimsenin yüzü gülmüyordu buralarda.Candan Erçetin düştü aklıma içimden şarkısı söyledim ''Hoşgeldin melek sefalar getirdin ya gelmeseydin yetişemeseydin ne yapardım ? yarım kalırdım melek .......

Dip not; Şarkının video klibi buraya çok yakışacaktı ama beceremedim siz bir yerlerden tıklayıp dinleyin artık her şeyi de ben yapacak değilim ya aaa .....

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Doktorum süper olmuş yazı gene, teyze aslında tam sitcomlukmuş. Yazı boyunca kocaman bir gülümseme suratımdan inmedi. Her zaman üzülecek değilsin ya hastlarının hikayelerine biraz da gülmek lazım.
Bu yazıları yazan ellerin her daim "pampık" gibi olsun =)

Sevgiyle...

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Bucera dedi ki...

@ katrankarası
Çok teşekkür ederim asıl senin yorum yazan barmakların pampıh gibim olsun :)

Bucera dedi ki...

@ sevgili adsız
Okuman beğenmen yorum yazman beni mutlu etti ama adım geçiyo satırlarda silmek zorunda kaldım kusura bakma madem tanışıyoruz çook öpüldün :)

Fifi Croissant dedi ki...

Koca vaktiyle kacmis ama teyze hala pi$iklerini iyilestirmenin derdinde adam icin :)