23 Ekim 2009 Cuma

Gençliğimi Çürüttün Ahu Tuğba !!!!!

_


Gergin bir hanım vardı karşımda.Torbasından 5-6 çeşit tansiyon ilacını masama döktü.
-Hangi ilacı kullansam yaramıyor bana,bir iniyor bir çıkıyor tansiyon,bazen fenalık geçiriyorum..
Kadın anlatırken kendisini gözlemlemeye başladım.Orta yaşın üstünde,bir zamanlar bakımlı olduğu belli ama yüzünde derin çizgiler oluşmuş göz altları çökmüş,bıkkın bir kadın.Tansiyonu fazla yüksek değildi ama çok endişeliydi tansiyon diyordu başka bir şey demiyordu.Anamnezi derinleştirince uykusuzluk çektiğini de öğrendim.
-Sabahlara kadar uyuyamıyorum dört dönüyorum evde.
-Bu günlerde bir stres faktörü var mı hayatınızda ?
Derin bir nefes aldı sanki oturduğu sandalyede küçüldü ,omuzları çöktü…..
-Var doktor hanım var,hem de öyle bir derdim var ki.Bir oğlum var otuz yaşında,yıllardır eroin bağımlısı,bacaklarını bir görseniz şiş,kocaman kocaman yaralar var.
-Yaralar niye açıldı bacaklarında?Başka bir hastalığı daha olmasın ?
-Sormayın damar bulamıyor artık ,tüm damarlarını bozmuş,geçenlerde hastaneye yatırdık,yoğun bakımdan hemşire hanım geldi de damar bulamadı serum takmak için ama oğlum anjio için doktorların bile zor bulduğu kasık damarından eroin yapıyormuş kendine.
-Onunla beraber benim de omuzlarım çökmüştü,bağımlılık tedavisinin zor olduğunu bu konuyla ilgili hastanelere gidip gitmediklerini sordum.
Paramızın yettiğince tüm hastanelere gittik.İlk önce yalvarıyor bize kurtulmak istiyorum diyor.hastaneye yatırıyoruz kıyametler kopuyor durmuyor,kaçıyor yıllardır uğraşıyoruz.
Artık ağlıyordu’’Gücüm yok dayanamıyorum doktor hanım,oğlum gözlerimin önünde eriyor,eroin parası için evi birbirine katıyor dayanamıyorum doktor hanım’’
-Çaresizlik,o en nefret ettiğim duygu gelmiş oturmuştu bedenime,ruhuma,gözlerime…..Bir süre daha konuştuktan sonra depresyon teşhisi koymuştum.
-Siz çok yıpranmışsınız ben sadece size tansiyon ilacınızı yazmıyorum, yanı sıra bir de antidepresan yazacağım lütfen ilacınızı düzenli kullanın ve bir şikayetiniz olursa veya olmasa da bir ay sonra kontrole gelin.
Bugün ne öğrendim?
Zaten biliyordum ama bugün tekrar hatırladım;Bazen hastalar asıl sorunları ile karşımıza çıkmıyorlar gerçek sorunu araştırmak ve bulmak biz hekimlerin görevi.
Bugün uzun süredir pek gündemde olmayan ama oldukça büyük bir sorun ile yüz yüze geldim.
Aklıma 1980’li yılların ikinci yarısındaki, Ahu Tuğba’lı ,Nuri Alço’lu Türk filmleri geldi.Uyuşturucu partileri ,diskolar…..Nefret ettim o filmlerden,o senaryolar sayesinde gençliğim çürüdü.Annemler paranoid ebeveynlere dönüştü.Hiç bir yere gidemez olmuştum.’’Yasaklamalı bu filmleri, bunlar muzır neşriyat ömrümü çürüttünüz be,senaristinden oyuncusuna,yönetmeninden setin çaycısına kadar hakkımı helal etmiyorum onlara’’ derdim.Bir başlamaya görsün film,hemen’’Cık cık tahtaya vurmalar baaak görmüyor musun? Yan gözle bakıp bakıp, laf atmalar.Sonra izin alabilirsen al sokaktaki her adam Nuri Alço içtiğim her gazoz ilaçlı…….
O yıllara geri döndüm anneme ,babama hak verdim yaşlanıyor muydum yoksa onlar mı haklıydılar?

2 yorum:

Adsız dedi ki...

evet, kendimle gurur duyuyorum ve duymaya da devam ediciğim... ilk denemelerinde buram buram gözlem ve realizm kokan bu sanatçımız hayatın gerçeklerinden kaçıp geyikler aleminin o fani ve geçici zevkler veren ortamına yerleşmişti... şimdi görüyorum ki eleştirilerim onu çok etkilemiş, titremiş, şöyle bir kendisine gelmiş, "ne yapıyorum lan ben" demiş ve tekrar sosyal mesajlar vermeye başlamış... tabi ben burada edebiyatımız eleştiri dünyasındaki mümtaz ve köklü kişiliğimin de etkisi olduğunu düşünüyorum... yaşayayım ben, yaşasın adsız... bir sanatçıyı daha yok olmaktan kurtardım...

Bucera dedi ki...

''La havle vela kuvvete ''derdi rahmetli babanem,benim de dilimden dökülüverdi okuyunca birden.