25 Eylül 2009 Cuma

Öğrenmek Güzelleştirir


Kapı açıldı eşarplı,uzun siyah elbiseli,kilolu güleç yüzlü hanım girdi içeri.’’Nasıl kilo vermiş miyim ?’’ diye sordu.Hipertansiyon,diyabet,yüksek kolesterol sebebiyle takip ettiğim ve ısrarla kilo vermesini önerdiğim bir hastaydı.Epeyce kilo vermişti ama daha farklı özellikleri olan sıra dışı bir hastamdı hatırlamaya çalışıyordum.Konuşmaya başladık.Trabzon Of doğumluymuş ‘’57 yaşındayım ama ben 40 yaşından sonra okudum’’ dedi.
-''Nasıl yani ? anlatın biraz''dedim
-Ben ilkokul mezunuydum.yıllarca terzilik yaptım,harçlığımı kazandım çocuklarımı okuttum halen daha terzilik yapıyorum.Kırk yaşından sonra dışarıdan ortaokul ve liseyi bitirdim.Hızımı alamadım ilk girişte halkla ilişkiler bölümünü kazandım.Ders çalışırken en çok Aristo zorladı beni.Bir çok dersi ben mantığı ile beraber çözer öyle öğrenirim.Ne kadar dediği dedik sert bir mantığı var onun? Sırf sınavlardan geçmek için mantığını kavramadan sadece ezberledim .
Eşarplı,siyah uzun elbiseli bu orta yaş üstü Karadenizli kadının ağzından Aristo’yu duymak ne güzel bir duyguydu,hayranlıkla dinliyordum.Soluksuz anlatıyordu;tarihe merakını okuduğu kitapları,Endülüs devletinin köklerinin Türk olduğunu,Cebelitarık boğazı anlamı Tarık’ın dağları anlamına geldiği…….
Küçük bir gazetede bir ara köşe yazarlığı yaptığını ,şiirleri olduğunu....
En sonunda fark ettim ki hayranlığım anlattıklarına değil kendisineydi.Blog sayfamdan bahsettim bir şiir istedim kendisinden.Altına da S. K. Yazmamı ve Blog adresimi istedi.İnternet ile de aram iyidir diye ekledi.Daha fazla uzatamadık hastalar bekliyordu.

Biliyordum zaten öğrenmenin yaşı yoktu ama bu gün öğrendim ki;öğrenmek insanları güzelleştiriyordu.

Kırışık el severim emeğin izleri var
Çizgili yüz severim yılları anlatırlar
Alın teri severim her kuruşu helal kar
Olgun insan severim çok gönül kazanırlar


S. K.

Hiç yorum yok: