31 Mayıs 2012 Perşembe

BEN ZORU SEÇİYORUM KÜRTAJA EVET DİYORUM


Ben zoru seçeceğim, ben elimi taşın altına koyarak kürtaja evet diyeceğim. Kolay olan hayır demektir. Hayır diyen kişi dindar ise daha bir dindar olur, Allahın verdiği canı başka kim alabilir? Hayır diyen kişi entelektüel ise daha bir aydın görünecek; Yaşam hakkına saygı ve hümanistlik onda tavan yapacak. Hayır diyen kişi hangi görüşe ait olursa olsun alkış alır, zor olan evet demektir.

Evet diyen ‘’katil’’ damgası yeme ihtimaline ya da gerçeğine rağmen evet diyorsa, cidden düşünüyor demektir. Yoksa basma kalıp cümleler ile ‘’ Kürtaj cinayettir’’ demek işin kolay tarafı.

Önce ben bir kadınım ve anneyim sonra bir hekim.

 Herkes ne kadar çok konuştu özellikle erkekler. Günlerdir susuyorum. Bu erkeklerde kimi mizah yaptı güldürdü( Ben gülmedim gülemedim ki siz bilirsiniz mizahı severim ve kullanırım ama bazen yakışmıyor) kimi entelektüel ( ör; Orçun Üçer) twitter’de şöyle yazdı ( "Kürtajcı feministler, 'Rahim bizim, sana ne' demişler. İstersen ağaç sokarsın, kimse karışamaz elbette ama çocuğun canını alma hakkın yok!" )  günlerdir aklımdan çıkmıyor yazılanlar. Sadece öfkelenmedim üzüldüm, umudumu yitirdim.  Siz bile böyle yazarsanız biz kime kızalım artık

Kadınların hangi görüşten olursa olsun konuşsun, dinlerim çünkü burada doğru ile yanlış, yani ‘’evet’’ ile’’hayır’’ birbirine girmiş durumda. ‘’Evet’’ İn doğruya doğru girintileri var ‘’Hayır’’ kendi içinde yanlışı barındırıyor.

Hiçbir kadın güle oynaya kürtaj olmaz. En büyük travmalardan biridir. Benim şahsen tanıdığım iki kişi var uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen yaşadıkları o travmanın izleri var hayatlarında.

Lise öğrencileri arasında kürtaj çok artmış son yıllarda, fena bir durum yasaklayalım o zaman. O kızlar okuldan atılsınlar, aileleri rezil olsun belki ret edilsinler, eğitim hayatları son bulsun. Onu hamile bırakan hayatına devam ederken gencecik kızın geleceği kararsın….ne güzel çözüm. Özellikle o yaşlarda kürtajın artması olumsuz bir şeyse yasaklamak tüy dikmektir.

 O zaman eğitim vereceksin gençlere.

Ben bir anneyim, kızım yok ama olsaydı ve gebe kalsaydı eğer önce kendimi suçlardım sonra da kızımın başını göğsüme yaslar, saçlarını okşar gözyaşını siler ve gebeliği belli bir haftayı geçmediyse eğer elinden tutar en iyi şartlarda ehil ellerde sonlanmasını isterdim.

Ben ne kadınlar gördüm; 6-7 belki daha fazla çocuklu bir anne.  Sorumsuz, saldırgan, çalışmayan bir koca. Aç sefil hasta eğitim almayan boy boy çocuklar. Böyle bir kadın gebeyse ve ilk haftalarındaysa bana ‘’ Doğurmak istemiyorum çare bulun  doktor hanım’’ derse, aile planlamasına yönlendiririm. Kürtaj ve kalıcı bir aile planlama yöntemini seçmesi için.

O kürtajı yasaklayıncaya kadar çocuklarımızı kadınlarımızı koruyalım. Eğitelim doğum kontrol yöntemlerini ulaştıralım herkese.
Daha uç noktalara gitmeden günlük hayatta sık karşılaşabileceğimiz örnekler verdim.

Bunun tecavüzü var, ensesti var bunlara hiç girmiyorum…..

Bir kadın doğuramam diyorsa eğer bu onun hakkıdır ve kolay vermemiştir o kararı. Ama o vermişse de artık onun kararıdır kimse karışamaz.

Özellikle de o kadını dayaktan, ölümden, tacizden, sağlık olsun eğitim olsun sosyal çevre olsun her türlü kötü şartlardan korumayan devlet hiç karışamaz.

Yarım hoca dinden yarım doktor candan eder derler ya. Müslümanız diye diye yaptıkları  ile dinden soğuttular şimdi de kadınlarımızı canlarından edecekler.

İslama göre ilk 40 gün kürtaj günah değildir çünkü henüz ruhu üflenmemişti yani et parçasıdır.
( Öğrendiğim kadarıyla )
 Hepimiz biliyoruz ki bu yasağın inançtan çok ideoloji ile ilgisi var. Üresinler istiyorlar, düşünmeden eğitilmeden üresinler ki oyları artsın,  istedikleri gibi at oynatsınlar memlekette.  Kadınları kendi çıkarları doğrultusunda kuluçka makinesi gibi kullanmak için kürtajı yasaklarken, zor durumda kalan kadınlar, gençlerimiz bodrum katlarında tabiri caiz ise merdiven altlarında kasapların ellerinde can verecekler.

Ben belli şartlar altında kürtaja evet diyorum.

Şimdi soruyorum cinayet nerede başlar nerede biter?

Katil kim?



Dip not; Yorumlarınızı düşüncelerinizi katkılarınızı yazın memnun olurum ama bu seferlik yorumlarınıza cevap yazmayacağım.

11 yorum:

kirazzade dedi ki...

BUCERA APLAM, ben büyük konuşmak istemiyorum ama kürtaja karşıyım. o bebeciklere yazık değil mi? kendi zevkleri için neden bebklere kıyıyorlar? tecavüz vs olayını ayrı tutuyorum. Ayrıca, dinimiz 40 güne kadar izin veriyor demişsin ya. o tam olarak öyle değil. belirli şartları var. yani 40 günü dolmamış her gebeliğin sonlanmasına izin veriyor değil.

zihni örer dedi ki...

kadın+anne+hekim+aydın>>

olunca kürtaj konusu ancak bu kadar aydınlatıcı, ikna edici olurmuş.
Ortada dönen dolaplar ikna etmeye değil, dediğiniz gibi oy deposu yaratmaya yönelik olunca, karşı tutumların empadiden proteste sıçraması doğal oluyor.

Konu kürtaj ama, dillerinin altındaki asıl bakla -türü ne olursa olsun- doğum kontrolü karşıtlığıdır. Kürtaj-uludere kombinasyonu ile hümanizm suyuna batırmaları, kolay yutturmayı düşündürüyor. Yakında malum militanlar, kürtaj yapan bir doktoru öldürürlerse, hümanizmanın foyası o zaman görülür.
İçinde Bu kadar çelişki barındıran bir iddiayla ortaya çıkmaları ve cesaretleri düşündürüyor beni.

SOPASINI SAKLAYAN ADAM dedi ki...

BU HENGAMEDE ASELSAN ATTA GİTTİ

Adsız dedi ki...

Vatanımızın;dile getirilmeyen gerçekleri var.babadan,ağbiden,dayıdan,amcadan hamile kalanlar??
kirazzadeye;hiç bir anne cenin durumundaki bebeğine mecbur kalmasa kıymaz..zevk için değil.

Adsız dedi ki...

sopasını saklayan adam;bence doğru söylemiş.kürtaj olayını öne sürüp..başka olayları saklıyorlar.herzamanki gibi...

Adsız dedi ki...

tatil çokk uzadı ama)))bekliyoruz

Adsız dedi ki...

yaşlı biriyim...))huysuz değilim,acıcık süre sonra yazmazsanız...çokk huysuz olacağım))

Adsız dedi ki...

Sayın blog kullanıcısı sitenizdeki makaleleri ve paylaşımlarınızı www.disdoktoru.com.tr sağlık ekibi olarak bu paylaşımlarınızın devamını bekliyoruz. Size tüm blog hayatınızda başarılar diler teşekkür ederiz...

Adsız dedi ki...

umarım;bir terslik yoktur..??yaşlı teyze

SOPASINI SAKLAYAN ADAM dedi ki...

TERZİNİN DAHİ SÖKÜĞÜNÜ DİKEMEDİĞİ ANLAR VARDIR YA .İŞTE ÖYLE BİR ŞEY BU DURUM.TECRÜBE İLE SABİTTİR .ÇABUK GEÇMESİ DİLEĞİYLE ,

Ayça Yaşıt dedi ki...

Şükür, bir kadın, kadın bedeninin insan üretim fabrikası olmadığını, yalnızca bir doğurganlık sembolü olmadığını söyledi. Çok teşekkürler. Yazan parmaklarınıza sağlık.

Sevgiyle.